Ne, Nasıl, Niçin, Nerede Düşünmeli! Ne kadar insan olmak!
Herzamanki gibi işimi yaparken karşımda çalışan televizyonda da film seyretmeye çalışıyordum (Özgürlüğe Doğru - Into The Wild - Yönetmen Sean Penn).
Birden kendimi iyice işime verdiğim bir anda, kulaklarıma şu cümleler ilişti; "I know how important it is in life not necessarily to be strong, but to feel strong, to measure yourself at least once, to find yourself at least once in the most ancient of human conditions, facing the blind, deaf stone alone with nothing to help you but your hands and your own head", acaba doğrumu anladım diye geri döndüm ve DVD'yi yavaşlatarak tekrar dinledim, evet doğru duymuştum.
Şimdi hepimizin iyi anlaması için Türkçeye çevirelim, ne diyor bir bakalım; "Yaşamda güçlü olmanın gerekli olmadığını ama kendini güçlü hissetmenin ne kadar doğru olduğunu biliyorum, kendini doğru ölçebilmen için, en azından kendini bir defa antik insanın durumunda görmek, körlükle yüzleşmek, sağırlıkla tanışmak, hiç yardım almadan ve sadece kendin, ellerin ve kafan" Düşündüm acaba gene o seyrettiğim filmlerde gördüğüm sahnelerde, herkesin duygulandığı, herkesin kendini çaresiz hissettiği bir durumamı geliyorum. Bu çok yaşanan bir duygu olduğu için herkesin kendini filmdeki asinin veya güzelin yerinde görme dürtüsü olarak adlandırılabilir. Ama nedense devam edememiştim.
Maddenin üzerimdeki etkisini, yaşamımdaki para değerini ve çevremin üstümdeki etkisini düşünmeye daldım. Gene öylesine hayal kuruyordum, genelde yakalardım kendimi ama bu sefer biraz uzun sürdü gibime geldi. Bazen kendimden nefret ettiğim olmuştur ama bu alıntıdaki yazı bana oldukça dokundu diyebilirim.
Belkide kendi içimdeki çıkmazın, çıkış noktasını gösteriyordu. Kendimden önce yürüyemeyeciğime göre, kendimden sonrasındaki zamanı geleceğe çevirerek, yaşamak istiyorum diye haykırmak istedim. Belki kendimden başkası duymadı ama 'olsun' dedim. İki defa bağırdım, ben hep üçüncüleri en sona saklamayı seven bir insan olarak, belkide üçüncünün bir son olacağını düşünerek sonuçta geleceğin kendimi güçlü hissetmem konusunda, benden beklediklerini duyduktan sonra yapacağımı belirterek, kendi durumumu tekrar gözden geçirmeye başladım. Gözlerimle ekranda gördüğüm harfalerin yürümesi ile ellerimin klavyede bu yazıyı yazdığını fark etmem arasındaki zaman farkı beni bir anda ekrana yapıştırdı diyebilirim.
Belkide ellerim, ondan arkada giden beynimden daha hızlı çalışıyordu. Bu düşündüklerimi, bu defa, unutmama izin vermek istemiyordu.
Ve unutmadım... Unutmak ta istemiyorum...
Kothbiro - Ayub Ogada - The Constant Gardener
- 1
9 Yorum
Önerilen Yorumlar